Aslında hepimiz biliyoruz ki evcil dostlarımızla birlikte yaşamak, beraberinde birçok sorumluluğu da yanında getiriyor. Mesela hem kendi sağlığımız, hem de dostumuzun sağlığı adına yaşam alanımızı mümkün mertebe temiz tutmak! Ancak tüy, idrar, mama, toz, çamur… Dostlarımız evlerimizi temiz tutmamız açısından doğal olarak bize pek de yardımcı olamıyor.

Her şeye rağmen evlerimizi temiz tutmak adına daha fazla bilgiye sahip olursak, bu sorun da basitçe çözülüp gidiyor. Bizden size birkaç tüyo J

• Kedi ve köpek kusmuğunu halıdan çıkarmak için en iyi çözüm karbonatla ovalamaktır.
• Kedi kumunun kokmaması için kumunu her gün temizleyebilirsin.
• ‘Kedilerinize asla banyo yaptırmayın’ bilgisi yanlıştır. Kediniz suyu seviyorsa sık olmamakla beraber nadir olarak yıkayabiliriz.
• Köpeklerinizi 3 4 ayda bir banyoya sokabilirsiniz.
• Patili dostlarımız stres, korku, gerginlik, ilgisizlik, yalnız kalma durumlarında tuvaletlerini evin içine yaparlar, aman dikkat J
• Dostlarımızın tüyleri için elimize koli bandı yapıştırıp tüyleri toplayarak veya özel tüy toplama aletleriyle önlem alabiliriz. En önemlisi kaliteli mama kullanarak, sık sık tarayarak tüy dökme sorununu minimuma indiririz.
• Kedin idrarını senin koltuğuna yaptıysa tıraş köpüğüyle ovalarsan çıktığını göreceksin J

Kedileri memnun etmek oldukça zordur J Bütün ilgi kendilerinden olsun isterler. Yaşadıkları alanı benimserler ve yabancılardan hoşlanmazlar. O sizin değil, siz onun misafirisiniz unutmayın J Kedilerimizin hazetmediği durumları kısaca özetleyelim;

  1) Kediler Yalnız Kalmayı Sevmez

Genel kanının aksine, kediler yalnızlıktan hoşlanmaz! Hatta uzun süre yalnız kalırlarsa mutsuzluğa ve depresyona bile kapılabilirler. Buradan çıkan sonuçlardan ilki, takvimin ne kadar yoğun olursa olsun, kedinle vakit geçirmek için zaman ayırmalısın. İkincisi ise belki de bir kedi daha sahiplenip dostlarını birbirine yoldaş edebilirsin.

2) Kediler Pis Kum Kaplarını Sevmez

Muhtemelen bunu hepimiz biliyoruz ama bir kez daha altını çizelim. Kediler pis kum kaplarını hiç mi hiç sevmiyorlar. Kendinden yola çık. Tuvalete girdiğinde pis bir manzarayla karşılaşsan hiç hoşuna gitmez değil mi? Dememiz o ki kedinin kumunu her gün temizlemen oldukça mühim.

3) Kediler Bayat Mamadan Hazzetmez

Kediler doğal olarak bayat mamaları sevmiyor. Üstelik bayat mamayı sadece kötü tatlarından dolayı değil, onları hasta edebileceğinden de tercih etmeseler iyi olur. O yüzden ne zaman kedine kuru veya yaş mama verecek olursan, son kullanma tarihini bir kontrol et lütfen.

4) Kediler Çirkin Tatlı İlaçIarı Sevmez

Daha önceden kedine ilaç vermeyi denediysen, nasıl ayak dirediğini görmüşsündür. Bu durumda elinden gelebilecek tek şey bu süreci bir şekilde daha çekilebilir kılmak olur. İlacı çeşitli mamalarla gizleyip vermeye ne dersin? Yok yine olmuyorsa, dostunun yüzünü tutma işini bir şekilde çözmelisin.

5) Kediler Agresif Bir Şekilde Sevilmekten Hazzetmez

Sık yapılan hatalardan biri: kedini eline alıp hamur gibi mıncırmaya çalışmak. Ona sevgini ifade etmek mi istiyorsun? Öyleyse dostunu severken baş ve boyun bölgelerinde kal. Aynı zamanda dostumuzun beden dilini iyi okumaya da özen göster.

6) Kediler Başka Kedilerle Rekabet Etmeyi Sevmez

Yemek, oyuncak veya insan ilgisi olsun, kediler birbirleriyle mücadele edip kıskançlık duymaya müsait canlılar. Hatta bu kıskançlık sık yaşanırsa kendini agresyon olarak dışarı vurabilir. Aklında bulunsun!

7) Kediler Yüksek Ses Sevmez

Yüksek sesler dostumuzu panikletip streslendirir. Üstüne üstlük, bu stres birikirse çeşitli rahatsızlıklar da peşinden gelir. Mesela agresyon, depresyon, tüy dökümü ve iştah kaçıklığı… Bunu önlemek için evinde kedine ait huzurlu bir alan yarat!

Eğer kedin son zamanlarda yemeden içmeden kesildi ve tüylerinin altından kemikleri sayılır hale geldi ise bunun altında bir kedi için pek çok sebep yatıyor olabilir.

• Eğer kedini sürekli kuru mamayla besliyorsan kabul edelim ki iştahının kaçması normal. Biz de her gün o diyet bisküvilerden yemek zorunda kalsak, bir süre sonra aç kalmayı tercih edebiliriz. O yüzden en kısa zamanda ona bir güzellik yapıp yaş mamayla ziyafet çekmeni öneririz.
• Ziyafet vakti geldi çattı ise, yaş mamayı paketinden çıktığı gibi servis etmek yerine ısıtmanı öneririz. Yiyecekleri ısıtmak, kokusunu ve tadını daha baştan çıkarıcı hale getirir, bu değişmez kural mamalar için de geçerli.
• Kediniz mamayı lezzet açısından yeterli bulmayabilir. Örneğin kedin ton balığına bayılıyorsa, kuru mamasını ton balığı yağıyla karıştırarak lezzetlendirmeyi deneyebilirsin. Bu sayede normalde yüzüne bakmadığı mamasını silip süpürmesi an meselesi.
• Tatlı sözlerle ve ilgiyle kedinizi cesaretlendirebilirsiniz. Örneğin kedinizi mama kabının yanına götürüp başını ve boynunu okşayarak yatıştırıcı cümleler kurabilirsin. Böylece güvende olduğunu ve yemeğini yiyerek doğru şeyi yaptığını hissettirebilirsin.
• Hareket etmek her canlıyı acıktırır J Akşam yemeğinden kısa bir süre önce kedinle yakalamaca ya da top kapmaca gibi bol hareket gerektiren oyunlardan oynarsan o yorgun bir kedi ve karnı aç olacaktır.

Köpeğinin yüzüne baktığında ilk dikkat çeken şeylerden biri olan bıyıklarının ne işe yaradığını hiç merak etmiş miydin? Köpeklerin bıyıkları dünyayı algılamalarına yardımcı oluyor. Uzun ve sert olmalarının yanı sıra köpeklerin bıyıkları derinin derinliklerinde sinirlerle dolu bölgelere kadar uzanıyor. Bıyıklar bir mama kabına ya da bir insanın eline değdiklerinde, beyne köpeğin önündeki şeyin ne olduğunu anlamasını sağlayacak bazı mesajlar gönderiyor. O yüzden köpeklerin bıyıkları ne işe yarar söyleyelim: onlar için birçok şeye!

            Köpeklerin bıyıkları temas etmeden bile birçok şeyi algılayabiliyor diyebiliriz. Örneğin havadaki minik dalgalanmaları hisseden bıyıklar köpekleri yakınlardaki tehditlere karşı uyarabiliyor. Uzmanlar köpeklerin bıyıklarını hassaslık anlamında insanların parmak uçlarıyla kıyaslıyor.

            Köpeklerin dünyayı siyah-beyaz gördüğü efsanesi doğru olmasa da insanlardan daha az rengi algıladıkları doğru. Görüşleri de insanlar kadar keskin değil. Ancak dokunma duyusu sayesinde bu eksikliklerini kapatabiliyorlar. Bıyıkları sayesinde köpekler karanlıkta yollarını bulabiliyor, küçük alanların ebatlarını tahmin edebiliyor, tehlikeden kaçınabiliyor ve avlarını takip edebiliyor.

“Köpekler karpuz yiyebilir mi?” sorusuna en kısa yoldan cevap vermemiz gerekirse “Evet, yiyebilir”. Ama dikkat etmen gereken bazı riskler olduğunu da aklından çıkarmamalısın.

            Bir dilim karpuzun ortalama yüzde 92’si sudur. Dolayısıyla hem sen hem de patili dostun için yaz sıcaklarında su kaybını telafi etmek adına karpuz çok doğru bir seçimdir. Üstelik bolca vitamin ve mineral de içeren karpuz ikiniz için de çok besleyicidir. Karpuzdaki yüksek A vitamini içeriği, köpeklerin gözleri için çok faydalıdır. Antioksidanlar da patili dostunun vücudundaki enflamasyonu azaltarak bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur ve kanserden diyabete birçok hastalığı köpeğinden uzak tutar.

            Gelelim karpuzun olası risklerine… Köpeğinin karpuzun kırmızı-pembe etli kısımlarını yemesinde bir sakınca yoktur. Ancak çekirdekler söz konusu olduğunda dikkatli olmak gerek. Çünkü karpuz çekirdekleri köpeğinin bağırsaklarında düğümlenmeye yol açabilir. O nedenle köpeğine karpuz vermeden önce çekirdeklerini ayıklamalısın. Diğer yandan köpeğinin karpuz kabuklarını kemirmesini de tavsiye etmiyoruz. Çünkü kabuğun çiğnenmesi ve sindirimi zordur. Büyük parçalar halinde yutulduğu takdirde köpeklerde ishalden bağırsak tıkanmalarına birçok olumsuz sonuç yaratabilir. Üstelik özellikle küçük köpeklerin boğazına kaçarak boğulmalarına yol açabilir.